Türkçe English

BEBEK DAHA DOĞMADAN- KORUYUCU YAKLAŞIM

Bebeğin Gelişine Psikolojik Olarak Nasıl Hazırlanabiliriz?

Anne baba olmayı en çok isteyen kişiler bile bebeğin doğumu yaklaştıkça kendilerini hazır-lıksız hissedebilirler. Çocuğun sağlığı, anne baba adayının kendi hayatında yaşayacağı değişim-ler, yeterince iyi bir anne baba olabilecek miyim gibi konularda kaygılar yaşanır. Bu kaygılar rahatsız edici düzeye ulaşmadıkça sağlıklıdır. Çünkü bireyi bebeğe ve yeni rolüne hazırlar. Be-bek sağlığı, gelişimi ve anne babalıkla ilgili yeterli düzeyde bilimsel bilgisi olanlar bu kaygıyı daha sağlıklı düzeylerde yaşarlar. Yaşanan tüm stres faktörleri ve bireysel psikolojik sorunlar bu sürecin zorlaşmasına yol açabilir. Gebelikte değişen hormon düzeyleri, özellikle ilk 3 ayda yük-selen ß-HCG (gebeliğin gerçekleştiğini gösteren hormon olan ß-HCG gebeliğin ilk aylarında çok yüksek düzeylere ulaşır ve daha sonra düzey düşer) anne adayında isteksizlik, uyku hali, mide bulantıları, kişilik değişiklikleri gibi belirtiler görülmesine yol açabilir. Gebeliğin ikinci 3 ayı nispeten daha keyiflidir ve psikiyatrik sorunlar daha az görülür. Ancak gebeliğe bağlı geli-şen tıbbi sorunlar (örn. kanama ve düşük tehdidi, yüksek tansiyon vb.) süreci yeniden zorlaştı-rabilir.

Öte yandan anne adayları içlerinde taşıdıkları bu başka canlının kendi parçaları olduğu hissi-ni yaşarlar ve zamanla onun “diğer” bir birey –öteki– oluşu süreci yaşanır bu süreçte. Ben ve öteki ayrımında zorlanan bireylerde (örn. sınır kişilik bozukluğu, şizofreni, yaygın gelişimsel bozukluk gibi sorunları olanlar) yeniden içsel çatışmalar alevlenebilir. Bedeninde yaşadığı deği-şiklikler ve kilo alımı anne adayının “kendilik” algısını değiştirebilir. Her iki ebeveyn adayında da bireysel rol değişimlerine bağlı olarak görülebilen duygu ve davranış değişiklikleri de eşler arası ilişki örüntüsünü belirgin düzeyde etkileyebilir. Son 3 ayda anne ve baba adayının bebeğe ve doğuma odaklanması, kadının yaşadığı hormonal ve psikolojik değişim ve cinsel perhiz eşler arasındaki cinsel uyumu da bozabilir. Bu süreçte aile, kültürel çevre ve sosyal ortamın da yaşa-nan rol değişimi ve duygusal deneyimler üzerinde çok çeşitli etkileri olabilir.

Genellikle ihmal edilmiş olsa da baba adaylarının da bu süreçte yoğun duygular ve değişim-ler yaşadığını unutmamak gerekir. Baba adayları özellikle gebeliğin son dönemlerine yaklaşır-ken anne adaylarına benzer kaygılar duyarlar. Bu süreçte baba adayının oynayacağı rol ve yaşa-yacağı deneyimler, eşiyle olan ilişkisinin niteliğinden ve kültürel inançlardan oldukça etkilenir. Baba adayının aktif bir baba olması için anne adayının çocuk bakımı konusunda “tek söz sahibi olan kişi” rolünü babayla paylaşması gerekir. (Jones ve Heerman, 1992) Babaların da annelere benzer “babalık tasarımları” vardır. Bu alanda yapılan çalışma sayısı henüz yetersizdir.

Hiç kimse anne baba olarak doğmaz, anne babalık biraz da yaşayarak öğrenilir. Kişi bu sü-reçte yaşadığı değişimlere zamanla uyum sağlar ve her değişim dönemi daha sağlıklı bir dönem için fırsattır. Daha fazla sosyal desteği olan, bu süreç hakkında yeterli bilgiye sahip, kendi psikolojik sorunlarının farkında olan ve bunları kontrolünde tutanlar bu süreçten çok sayıda olumlu deneyimle ayrılırlar. Bebeğin doğumuyla birlikte özellikle ilk aylarda yaşanan sorunlar (örn. annenin zamanının çok büyük bir bölümünü bebeğe ayırmak zorunda oluşu, bebeğin sü-rekli ağlaması vb.) genellikle geçicidir. Anne ve baba doğum öncesindeki yaşantısına (örn. ar-kadaşlarına, sosyal etkinliklerine, akademik hayatlarına) zamanla yeniden kavuşmaya başlar.

Bu sürecin kolaylaşması için birtakım öneriler:

  • Çocuk sahibi olmanın son derece sağlıklı, özel ve heyecan verici olduğunu unutmayın,

  • Doktor kontrolünüzü kesinlikle aksatmayın,

  • Doğum, bebek bakımı ve ebeveynlik becerileri hakkında bilgi edinin,

  • Bu süreç hakkında bilgi alacağınız ve gerektiğinde danışacağınız bir çocuk doktoru edinin,

  • Yeni bebekleri olmuş arkadaşlarınızla konuşun ve onların duygularını dinleyin,

  • Bebekle ilgili gereksinimler için (özellikle doğacağı gün için) bir çanta hazırlayın,

  • Eşinizle bebekle ilgili kaygı ve beklentileriniz üzerine mutlaka konuşun,

  • Eşinizle ve bebek bakımında yardımı olacak kişilerle işbölümü planlayın,

  • Çocuk sahibi olmanın çok sayıda zorluğu ve riski de beraberinde getirdiğini de unutmayın.

    İmge Bebek (Anne Babanın Hayalinde Canlandırdığı Bebek) ile Bebek Ruh Sağlığı Arasında Nasıl Bir İlişki Vardır?

    Anne baba-bebek etkileşimi basit bir iletişimden ibaret sayılamaz. Aksine, oldukça karmaşık ve çok bileşenli bir etkileşimdir. Anne baba-bebek arasındaki ilişki içinde, görünen davranışla-rın yanı sıra görünmeyen ve büyük bir kısmının da farkında olunmayan çok sayıda duygusal ve düşünsel unsur yer alır. Bu unsurlar arasında anne babanın kendi “bebeklik ve çocukluk ilişkile-ri ve deneyimleri”, “fantezileri”, “umutları”, “korkuları”, “tabuları”, “kültürel inançları”, “alışkanlıkları”, “yaşam zorlukları” ve daha pek çok şey sayılabilir. Gebelik süreci ilerledikçe –hatta çocuk yapma düşüncesinin ortaya çıkışından itibaren– anne baba adaylarının zihinlerinde bebek-le ilgili fanteziler, rüyalar, kaygılar, idealler belirginleşmeye başlar.*

    Bu tasarımlar, beklentiler ve fanteziler kuşaktan kuşağa aktarılan unsurlar da taşır. Anne ba-ba adayının kendi ebeveynlerinin tasarımlarının önemli bir kısmı çocuklarına aktarılmış ve bir kısmı yeni kuşağa aktarılmak üzere kuluçkada bekletilmiştir. Zamanla, özellikle bebek anne karnına düştükten sonra bu tasarımlar da yavaş yavaş değişiklikler gösterir. Örneğin, bebeğin hareketlilik düzeyi, ultrasonografi görüntüleri, cinsiyeti belirginleştikçe tasarımlar daha net imajlar ve düşünceler olmaya başlar. (Taşkın-Ilıcalı ve Okman-Fişek, 2004)

    Özellikle gebeliğin 7. ayında belirgin bir netlik kazandıktan sonra yeniden belirsizleşme dö-nemine girer. Bu yeniden belirsizleşmenin nedeni artık anne babanın daha farklı pozitif tasarım-lar kurmakta zorlanması ve negatif tasarımlar kurmaktan duydukları kaygı nedeniyle bu tasa-rımları bastırmaya çalışmalarıdır. (Stern, 1991) Özellikle bu dönemlerde önemli bir hastalığı tespit edilen ya da belirgin sorunlar yaşayan bebekler, anne babanın imge bebeklerini kaybetme-lerine ve bu imge bebeğin yasını tutmaya başlamalarına yol açabilir. Önemli tıbbi bir sorunu ol-masa da anne babanın imge bebeğinden çok farklı bir bebek de bu yas sürecini tetikleyebilir. Yeni annebabanın psikolojik dünyasında yaşadıkları ve çözümleyemedikleri bu yas süreci, onla-rın gerçek bebekleriyle olan ilişkilerini olumsuz etkileyebilir. Öte yandan, annelerin tasarımla-rıyla annenin doğan çocuğun mizacını algılaması arasında bir ilişki olduğu, olumsuz annelik ta-sarımları olan annelerin gebelik sonrası dönemde daha fazla depresyon yaşadıkları ve çocukla-rında güvensiz bağlanmanın daha sık görüldüğü saptanmıştır. (Pajulo ve ark., 2006) Tüm bu nedenlerle anne baba adaylarıyla gebelik dönemlerinin “imge bebekleri” üzerine konuşulması, olumsuz yönleri ön planda olan ya da yüksek beklenti içeren tasarımlara sahip ebeveyn adayla-rına psikolojik danışmanlık verilmesi uygun olacaktır.

  • Daha detaylı bilgiler için Bebek Daha Doğmadan (Dr. Koray Karabekiroğlu, Say Yayınları) isimli kitabı edinebilirsiniz...


    Dr. Koray Karabekiroğlu


  • En iyi 1024x768 çözünürlükte görüntülenir... Türkçe Anasayfa English Home Page
    Bu sitede yer alan yazıların her türlü yayın hakkı Dr. Koray Karabekiroğlu'na ait olup; kendisinden Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre yazılı izin alınmadan söz konusu yazıların herhangi bir bölümü veya tamamı iktibas edilemez veya herhangi bir usul ile çoğaltılamaz. Kaynak göstermek ve bilimsel kurallara riayet edilmek kaydı ile alıntı yapılması mümkündür.

    Çocuk ve Hayat üzerine her şey için tıklayın

    Web sitesi: Koray Karabekiroglu