Türkçe English

Depresyon- Soru Örnekleri

14 yaşında kızım kendisini boşlukta hissediyor…

Soru: Benim iki kızım var. Biri 14, diğeri ise henüz bir yaşında. Benim şu anki sorunum 14 yaşında olan kızım ile. İkinci çocuğu hiç düşünmediğimiz halde kızımın çok istemesi ile ikinci çocuğa karar verdik. Kardeşini çok seviyor, ama sanki belli etmese de kıskançlık da var biraz. Biz bu duruma çok özen gösteriyoruz ve ablayı hep ön planda tutmaya çalışıyoruz. Ortaokuldan sonra kızım güzel sanatlar lisesi müzik bölümü sınavlarını kazandı ve şu anda o okulun hazırlık sınıfında okuyor. Ortaokuldaki arkadaşları ile çok güzel bir bağı olmuştu. Önceleri onlardan ayrılacağı için çok üzüldü, ama okula iyi bir derece ile girince motive oldu. Fakat geçen gün defterinin arka sayfasında “BOŞLUKTAYIM” başlıklı bir kompozisyon buldum ve okudum. “Okulu sevmediğini, alışamadığını, mutsuz anlarını başka mutluluklarla kapatmaya çalıştığını, tek elle tutunmaya çalıştığını, ama o elinin de acımaya başladığını” yazan bir kompozisyondu bu. Onun öncesinde de bir şiir yazmış ve o şiiri bana da, babasına da okuttu. Şiirde de benzeri duygular hakimdi. Şiiri okuttuktan sonra babası da ben de onunla konuştuk ve “çok karamsar bir şiir” olduğunu ve “gerçekten mutsuz olup olmadığını” sorduk. Bize güldü ve “saçmalamayın, öylesine yazdım” dedi. Şimdi sizden ricam bu durum karşısında bana ve eşime ne önerirsiniz? Bu durum normal mi? Biz nasıl davranmalıyız?

Yanıt: Kızınızın, öncelikle yeni kardeşiyle yaşadığı "kıskançlık?" sorunu bir iki yıl içinde aşılacaktır, büyük olasılıkla. Bunu 14 yaşında oluşundan yola çıkarak tahmin ediyorum. Çünkü 16-17 yaşlarına geldiğinde kardeşi ile ilişkisi farklı bir boyut kazanacaktır kanısındayım. "Boşlukta olmak", "yaşam zevkinin" azalması vs. duygular ergenlik yaşlarında çok sık dile getirilse de depresyon da benzer belirtileri verebileceğinden, dikkatli olmanızı tavsiye ederim. Daha yakından, onunla daha sık duygularınızı paylaşın. Konu doğrudan “hayattan zevk alma”, “sıkılma” gibi konulara gelmeyebilir. Okulu hakkındaki fikirlerini sonuna kadar dinleyin. Zaman verin anlatsın. Her duygusunu 1-2 saatte anlatamayabilir, günler-haftalar alabilir sabırlı olun. Dinlerken çok yorum yapmadan, öğüt vermeden, eleştirmeden, yargılamadan dinlemeye, onu anladığınızı hissettirmeye özen gösterin. Sıkıntı duygularının devam etmesi, artması durumunda mutlaka bir psikiyatri yardımı alın.


Kızım mutsuz…

Soru: Benim 11 yaşında ve 2,5 yaşında iki kızım var. Büyük kızım çok hassas, çok alıngan, duygulu, çok narin bir çocuk. Derslerinde de çok başarılı. Son zamanlarda büyük kızıma bir şeyler oldu. Sık sık her şeye ağlıyor. Kendisini derslere verdi. Başka bir şeylerle ilgilenmek istemiyor. Okulda hep birinci olmak istiyor. Kendisini haddinden fazla yoruyor. Bir de çok çekingen ve içine kapanık. Okuldaki her olayı kendi kafasında büyütüp, (arkadaşlarının, öğretmeninin bir sözünü) kendini mutsuz ediyor. Son günlerde sık sık hep mutsuz, üzgün. Anne baba olarak üzerine fazla düştüğümüzün farkındayım. Ona hiç bir şekilde baskı yapmıyoruz, kızmıyoruz. “Kızım bir şey istiyor musun? Git canın ne istiyorsa al” şeklinde sırf üzülmesin diye biz çok taviz verir olduk. Onun da farkındayım. Ama onu mutsuz görmeye dayanamıyorum. Acaba kardeşini mi kıskanıyor? Ergenliğe mi giriyor? Biz mi hata yapıyoruz? Beni bu konuda aydınlatırsanız çok sevinirim.

Yanıt: Mutsuzluk, isteksizlik, utangaçlık, kaygılar vs. çok çok sık görülen psikiyatrik belirtiler. Tabii ki, bu sorunların ortaya çıkmasını arttıran faktörler çok çeşitli olabilir. Örneğin, biyolojik yapı olarak kaygı eşiğinin düşüklüğü, mükemmeliyetçilik, duygudurum düzenleyici sistemlerin hassas oluşu vs. bir yatkınlık yaratabilir. Ayrıca tetikleyici gelişimsel süreçler ve hassas dönemler örneğin ergenlik sürecinin başlaması gibi etkenler de rol alabilir. Ya da çevresel stres etkenleri depresif belirtilerin ortaya çıkmasında etkili olabiliyor. Kıskançlık ise çok genel geçer bir ifade ve yeterli bir açıklama olamaz. Şikâyetlerin devam etmesi durumunda profesyonel yardım gerekli olabilir. Gecikmek şiddeti ve riskleri arttırabilir.


Şiddetli bir depresyon geçiriyorum.

Soru: Ben şiddetli bir depresyon geçirmekteyim. Kendimi öldürme düşüncesi her gün daha da çok artıyor. Kendimi daha mutlu hissediyorum ama yaşadıklarım beni yıkıyor. Ben bu kadarını kaldıramam artık. Her şeyden nefret eden, merhametsiz, duygusuz bir insan haline geldim. Nasıl kurtulacağımı bilmiyorum. Her şeyde kendimi suçlu hissediyorum. Yaşamayı beceremiyorum. Bu durumdan kurtulmak istiyorum. Lütfen yardım edin.

Yanıt: Maalesef depresyon denen hastalığın en kötü özelliği depresyonu yaşarken hiç düzelmeyecek gibi gelmesi, her şeyin kötü ve karanlık görünmesi ve insanın pek de elinde olmadan bunları hissetmesi diyebiliriz. Ancak depresyon yaşayan o kadar çok insan var ki ve tedavi şansı o kadar yüksek ve çeşitli ki, mutlaka düzelebilen bir hastalık olarak görebiliriz. Bu süreçte en çok gerekli olan depresyon yaşayan kişinin zamanın geçmesi için sabretmesi ve ilaçları, tedaviyi aksatmadan sürdürmesi, doktorun önerilerini uygulamaya geçirmeye çalışması oluyor. Tedavide kullanılan ilaçların etkisi ortalama 3-4 haftada başlıyor, bazen doz ayarlaması ya da ilaç değişikliği gerekli olabiliyor. Sıkıntılarla baş etmekte her şeye rağmen zorlanırsan mutlaka hastaneye gidebilir, daha hızlı ve yoğun bir tedaviyi doktorunla planlayabilirsin.


Dr. Koray Karabekiroğlu


En iyi 1024x768 çözünürlükte görüntülenir... Türkçe Anasayfa English Home Page
Bu sitede yer alan yazıların her türlü yayın hakkı Dr. Koray Karabekiroğlu'na ait olup; kendisinden Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre yazılı izin alınmadan söz konusu yazıların herhangi bir bölümü veya tamamı iktibas edilemez veya herhangi bir usul ile çoğaltılamaz. Kaynak göstermek ve bilimsel kurallara riayet edilmek kaydı ile alıntı yapılması mümkündür.

Çocuk ve Hayat üzerine her şey için tıklayın

Web sitesi: Koray Karabekiroglu