Türkçe English

Bağımlılık yapan maddeler nelerdir?

Sigara Bağımlılığı: Bağımlılığı çok güçlüdür ve bırakmak çok zordur. Yağ dokusunda biriktiğinden sigara bırakıldıktan sonra da vücuttan atılması çok uzun sürer. Dünyada her 10 saniyede bir insan tütün kullanımı sonucu ölmektedir. Sigaranın yol açtığı sağlık sorunlarından bazıları şunlardır: Kalp damarlarında tıkanıklık, bronşların daralması sonucu akciğer rahatsızlıkları, beyin damarlarında tıkanma ve buna bağlı felç, ayak ve bacak damarlarında tıkanma. Ayrıca sigara içenlerde akciğer kanseri olma riski 22 kat, bronşit riski 10 kat, kalp hastası olma olasılığı 3 kat daha fazladır. Gebelikte sigara ya da tütün kullanımı; erken doğuma, bebek ölümüne, düşük doğum ağırlığına neden olmaktadır. Sigara içenlerde içmeyenlere göre esrar kullanma riski 8 kat fazladır.

Alkol Bağımlılığı: Alkol midede gastrit ve ülser, karaciğerde büyüme, yağlanma ve siroz, bağırsaklarda vitamin emiliminin azalması ve beslenme bozuklukları, sinir hücrelerinde hasar ve felç, kas güçsüzlüğü ve bunamaya yol açar. Alkol yutak borusu hastalıkları, pankreas iltihabı, kansızlık, bağışıklık sisteminin baskılanmasına bağlı hastalıklar da yapabilir.

Uçucu Madde Bağımlılığı: “Tiner”, “baly”, “çakmak gazı”, “tüp gaz”, kuru temizlemede kullanılan maddeler, “benzin”, “uhu”, “oje”, “aseton” gibi maddeler uçucu maddelerdir. Genel yargının aksine, uçucu maddeler sadece sokak çocukları tarafından kullanılmazlar. Elde etmek ucuz ve kolay olduğundan yaygın olarak kullanılmaktadırlar. Uçucu maddeler burundan koklanarak ya da ağızdan nefes alma yolu ile kullanılırlar. Alındıktan sonra ciddi bir sarhoşluk, denge bozukluğu, yürüme güçlüğüne neden olabilirler. Madde etkisindeki kişi saldırgan, öfkeli olabilir. Baş ağrısı, bulantı, kusma, tıkanma ve boğulma, ani ölümler meydana gelebilir. Uçucu maddeler beynin yapısını değiştirip kalıcı tahribata yol açabilirler. Dikkat eksikliği, öğrenme güçlüğü, kavrama yeteneğinde bozulma gibi olumsuz etkileri vardır ve hafıza kaybı, konuşma bozukluğu gibi ciddi zihinsel bozukluklar yol açabilir.

Esrar Bağımlılığı: Esrar, Hint keneviri bitkisinin yapraklarının kurutulması suretiyle hazırlanan bir maddedir. Kahverengi, preslenmiş tabakalar ya da ot halinde satılır. “Ot”, “joint”, “marihuana”, “gubar” gibi isimlerle anılır ve sigara gibi içilir. Alındıktan sonra gevşeme, rahatlama, görme ve duyma duyularında artış, reflekslerde bozukluk ve dikkat dağınıklığına yol açar. Akciğer kanseri, bronşit ve unutkanlığa sebep olur. Esrar bağımlılık yapar. Genellikle ilk denenen yasa dışı uyuşturucu madde esrardır ve eroin, kokain gibi diğer bağımlılık yapan maddelere geçişe neden olabilir. Esrarın içinde 400’den fazla kimyasal madde vardır. Uzun süre ve yoğun olarak kullananlardaki diğer bir etkisi belleğin zarar görmesidir, kısa süreli hafıza etkilenir. Öğrenme ile ilgili fonksiyonlar da zarar görebilir. Gerçeği değerlendirme yetisinin bozulduğu “psikoz” adı verilen akıl hastalığına yol açabilir.

Ecstasy bağımlılığı: Son yıllarda giderek yaygınlaşan ecstasy, tabletler ya da kapsüller şeklinde satılmaktadır. Tabletlerin üstünde kuş, fil, gülen yüz gibi resimler bulunur. “Ex”, “E”, “Beyaz Kumrular”, “Mitsubishi”, “Soda”, “Uçuş”, “Kanat” gibi isimlerle anılır. Alındıktan sonra kişide enerji artışı, canlılık, algıda artış, karşı cinse yakınlık hissi ortaya çıkar. Koordinasyon bozukluğu, vücut ısısında ve kan basıncında artış, böbreklerde hasar, kalp ritminde bozukluğa neden olur. Beden ısısının artması iç kanamalara, böbrek üstünde olumsuz etkilere neden olabilir. Ecstasy kullanımına bağlı olarak gelişen ölüm vakaları genellikle yüksek ateş ve aşırı sıvı kaybından olmaktadır. Ecstasy’nin de bağımlılık potansiyeli vardır. Kişi bir süre sonra bu maddeyi almadan eğlenemez hale gelir. Piyasada ecstasy adı ile başka haplar da satılmaktadır. Kişi aldığı hapın içinde hangi maddelerin olduğunu bilemediğinden ecstasy yerine başka şeyler alma olasılığı yüksektir. Bu durumda kişi hem beklediği etkiyi görememekte, hem de bilinmeyen bir kimyasal maddeyi bedenine sokmuş olmaktadır.

Kokain bağımlılığı: Kokain beyaz bir tozdur. Genellikle “kok”, “kola”, “pırlanta”, “pudra”, “toz şeker” gibi adlarla anılmaktadır. Bağımlılık yapıcı etkisi oldukça yüksektir. En sık kullanım yolu iyice ezilmiş tozun buruna çekilmesidir. Kokain az miktarda alındığı zaman keyif, coşkunluk ve neşe hali verir. Kişinin kendine olan güveni artar. Kullanımını takiben kalp atışının hızlanması ya da yavaşlaması, göz bebeklerinin büyümesi, kan basıncında düşme ya da artma gözlenir. Kokainin etkisi yaklaşık 30 ile 60 dakika içinde kaybolur. Bu süre zarfında eğer tekrar kokain alınmazsa yoksunluk belirtileri ortaya çıkar. Yoksunluğunda çöküntü, mutsuzluk, hiçbir şeyden zevk almama, sıkıntı, kaygı, sinirlilik, güçsüzlük, çok uyuma isteği, korkutucu rüyalar ortaya çıkar. Bu dönemde intihar gözlenebilir. Sinirlilik, riskli cinsel girişimler, saldırganlık, hareketlilik, kalp ritminde bozukluk, göğüs ağrısı, kas zayıflığı gelişebilir. Burunda kanamalar, akciğerde hasar, migren benzeri baş ağrıları oluşturabilir. Beyin damarlarında tıkanmalarına ve beyin içi kanamalara yol açabilir. Kalp damarlarında tıkanma ve kalbin ritminde bozulmalar olabilir ve takiben kuşku dolu hezeyanlar ve halüsinasyonlar gözlenebilir.

Eroin bağımlılığı: Eroin afyon haşhaşından elde edilir. Açık kahverengi renkte, toz halinde satılır. “Toz”, “beyaz”, “H (eyç)” adı verilir. Buruna çekilerek, damardan enjekte ederek (shot), buharını içe çekerek (kaydırma) ve sigara biçiminde (koreks) kullanılabilir. Alındıktan sonra gevşeme, hareket ve konuşmada yavaşlama, göz bebeklerinde küçülme, yüzde kızarıklık, ağız kuruluğu, mide bulantısı, kusma ve kuvvetli bir kaşınma isteği ortaya çıkar. Dikkat ve bellek bozuklukları görülebilir. Eroinin etkisi alındıktan sonraki 6-8 saat içinde geçtiği için gün içinde sık sık kullanma zorunluluğu ortaya çıkar. Eroinin bağımlılığı diğer maddelere göre daha fazladır. Yüksek dozda alındığında solunum yavaşlar, koma oluşur. Enjektörlerin paylaşılmasından ya da aynı enjektörün tekrar tekrar kullanılmasından ve madde etkisindeyken korunmasız cinsel ilişkiye girmekten dolayı kullanıcılarda HIV virüsü, Hepatit C ve diğer enfeksiyon hastalıkları görülür. Eroinin alınmadığı zaman ortaya çıkan yoksunluk belirtileri burun akıntısı, halsizlik, uykusuzluk, kas ağrıları ve kramplar şeklindedir. (Kaynak: Yeniden Sağlık ve Eğitim Derneği) (http://www.yeniden.org.tr)


Dr. Koray Karabekiroğlu


En iyi 1024x768 çözünürlükte görüntülenir... Türkçe Anasayfa English Home Page
Bu sitede yer alan yazıların her türlü yayın hakkı Dr. Koray Karabekiroğlu'na ait olup; kendisinden Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre yazılı izin alınmadan söz konusu yazıların herhangi bir bölümü veya tamamı iktibas edilemez veya herhangi bir usul ile çoğaltılamaz. Kaynak göstermek ve bilimsel kurallara riayet edilmek kaydı ile alıntı yapılması mümkündür.

Çocuk ve Hayat üzerine her şey için tıklayın

Web sitesi: Koray Karabekiroglu