Türkçe English

Özgüven ve Kendilik Değeri Gelişimi

Ergenlikte özgüven ve kendilik değeri gelişimi nasıl olur?

Kendilik kavramına benzer şekilde özgüven kavramı da farklı unsurları içinde barındırabilir. Aynı zamanda uzmanların özgüven tanımları da birbirinden farklılıklar içerebilir. Dilimizde özgüven kelimesi özellikle ingilizcedeki “self-esteem” kelimesinin karşılığı olarak sıkça kullanılmaktadır. Aslında, “self-esteem” kelimesi daha çok “kişinin kendiliği için biçtiği değer” anlamını taşır. Bu nedenle pek çok yazar “özgüven” kelimesi ile “kendilik değeri” ifadesini birbirinden ayrı iki kavram olarak ele almayı tercih eder. Kendilik değeri daha nötr ve nesnel bir ifadedir. Kendilik değerinin yüksek olduğunu gösteren en önemli göstergelerden biri eleştiriye ve engellenmeye karşı hoşgörü düzeyi olarak düşünülebilir. Kendilik değeri yüksek bir birey eleştiriye ve kısıtlamalara karşı daha sakin, yapıcı ve olumlu yaklaşır.

Özgüven ise daha çok olumlu ve öznel bir anlam taşır. Bazen bir genç kendisini oldukça olumlu ifadelerle tanımlayabilir, kendini gerçekte olduğundan daha güçlü, zeki olarak görebilir ve dışarıdan gelen eleştirilere aşırı tepki verebilir. Bu nedenle özgüveni yüksek bir görüntü içinde davranan bir gencin kendilik değeri düşük olabilir. Bu durum bazı uzmanlar tarafından “yalancı özgüven” olarak da tanımlanmaktadır. Belki iki kavramı birbirinden ayrı ele almak kavram karışıklığını önlemek açısından daha yerinde olur.

Kendilik değerini tek bir alanda ele almak ve bütüncül bir değer olarak düşünmek de yanıltıcı olabilir. Kişinin kendilik tasarımı içinde çok çeşitli alanlar barındırabilir. Örneğin, akademik alan, sosyal alan, ikili ilişkiler alanı, fiziksel ve sportif beceriler alanı gibi pek çok alanın varlığından söz edilebilir (Busek ve McIntyre, 2003). Dolayısıyla kişinin farklı alanlarda farklı kendilik değeri olması da beklenebilir. Bir genç çok yüksek bir akademik performans sergileyebilir ve bu alanda yüksek bir kendilik değeri geliştirebilirken, aynı zamanda karşı cinsle olan ilişkilerinde kendini oldukça yetersiz görebilir. Tüm alanlardaki kendilik değerlerinin toplamı bütüncül bir kendilik değeri olarak kişinin kendinden genel olarak memnuniyet düzeyini belirleyecektir. Sosyal şartlar ve gelişim dönemlerine göre bazı alanların önceliği değiştikçe algılanan kendilik değeri de değişim gösterebilecektir.

Kendilik değerinin gelişiminde temel bir formulasyon modelinden söz edebiliriz. Bu modele göre kişi kendilik tasarımlarının boyutlarını içselleştirdiği bireysel hedeflerin boyutlarıyla karşılaştırır. Gelişim sürecinde gerek bireysel özellikleri gerekse çevrenin ona gösterdiği hedefler doğrultusunda genç çeşitli hedefler belirler. Örneğin, üniversiteyi ilk girişte kazanmak kendisine uygun gördüğü bir hedef olabilir. Üniversite hazırlık sürecindeki performansı bu hedefe ulaşmasının zor olduğuna dair sonuçlar ortaya koyarsa kendilik tasarımı yeterince başarılı olamayacağı şeklinde zamanla netleşir. Hedefi ile gerçekteki kendiliği arasındaki fark de kendilik değerini şekillendirir. Hedefin altında kaldıkça kendilik değeri düşer, hedefi yakaladıkça ve üzerine çıktıkça kendilik değeri yükselir. Kendine uygun hedefler koyamayan ve kendilik tasarımında bütünlük ve netliği yeterince geliştiremeyen bireylerde kendilik değeri düşük ve değişken olacaktır.

Ergenliğin, bireysel özelliklerin, becerilerin, ilgi alanlarının sınırlarını keşfetme yolunda denemelerin arttığı ve ergenlik öncesi özdeşimlerin yeniden sorgulandığı bir dönem olduğu düşünülebilir. Öte yandan, özdeşimlerde gevşeme olması nedeniyle kendilik tasarımlarında ve bireysel hedeflerde oynaklık artar ve net bir kendilik tasarımı henüz gelişmemiştir. Bu gelişmeler ergenin kendilik değerinde de oldukça oynak bir görüntü ortaya çıkmasına neden olur. Bir gün kendini oldukça yeterli, sevilen, kabul edilen, başarılı biri olarak değerlendirirken, bir başka gün oldukça alıngan, öfkeli ve kendini beğenmeyen biri olarak karşımıza çıkabilir.

Zeka düzeyi yeterli ancak dikkat sorunları olan gençler, dikkat sorunları ve dürtüsel davranışları nedeniyle bazen özellikle motivasyon düzeyine ve dış desteklere bağlı olarak oldukça iyi performans ve yüksek bir başarı düzeyi gösterirken, diğer zamanlarda konsantrasyon ve motivasyon yetersizliğine bağlı olarak zeka düzeyinden beklenmeyecek ölçüde oldukça yetersiz bir performans sergileyebilir. Bu oynaklık gencin kendisini tanımasına, net ve tutarlı bir kendilik tasarımı geliştirmesine engel olur. Öte yandan zaman zaman oldukça yüksek performans göstermesi nedeniyle hedefleri yüksek tutabilir ve çoğu zaman hedefin oldukça altında kaldığı için de kendilik değeri düşük kalabilir. Ebeveynleri, öğretmenleri, akranları da olumsuz gelişmeler ve davranışlar nedeniyle zaten genci sıkça eleştiriyor ve değersizleştiriyordur. Zaman içinde gencin kendilik değeri oldukça düşük bir düzeye inebilir. Erişkinlik yaşlarına geçtikçe kendilik değerini artırma çabası ile hedefleri küçültebilir ve bu da motivasyonu ve çabayı da azaltır ve daha düşük bir hayat kalitesine razı olmak zorunda kalabilir.

Öte yandan, kendilik değerini artırmaya yönelik olarak, kendini değerli hissedebileceği alanlar bulmak için alternatif ortamlara yönelebilir. Dürtüselliği, değerli olma arayışı nedeniyle bu genç özellikle çeşitli çıkar çevrelerinin hedeflerine alet olma riski içindedir. Suç örgütleri, marjinal gruplar vb. alternatif alanlar geçici bir süre genç için kendini değerli gördüğü, yaptıklarının ödüllendirildiği bir ortam sunar. Ancak bu ortamların doğası gereği riskler çok yüksektir ve zamanla olumsuz sonuçlar kaçınılmaz olur ve kendilik değeri artık onarılmayacak düzeyde zarar görebilir. Ya da bu ortam dışında kendini değerli görebileceği bir ortam kalmadığından suç ve tehlike dışında bir yaşam seçeneği kalmadığı düşüncesi gelişir. Genci bu kısır döngüden çıkarabilecek anahtar kavram kendilik değeridir. Gence kendilik değerinin yükseldiğini hissettirecek alanlar (örneğin spor, sivil toplum kuruluşları) sunmak gerekli olur. Aynı zamanda zararlı ortamlar tarafından sürekli desteklenen kendilik değeri ilişkisinin de kırılması gerekir.

Kendilik değerinin yükselmesi için kişi gerçek başarılara ihtiyaç duyar. “Sen yaparsın.”, “Aslansın.”, vb. sözlerle kişinin kendini değerli bulması ve kendine güvenmesi çok kısa süre için sağlanabilir. Ancak gerçekle uyumlu olmayan bir hedef gösteriliyorsa bu geçici motivasyonun yerini kısa sürede başarısızlık ve arkasından yetersizlik duygusu alır. Kişinin kendilik değerini yüksek tutabilmesi için öncelikle kendini iyi tanıması gerekir. Zekasının güçlü yanlarını, güçsüz yanlarını, fiziksel olarak beğenilen, beğenilmeyen özelliklerini nesnel ölçümlerle incelenmiş sonuçlara göre değerlendirmelidir. Örneğin, matematikte başarılı olması zor olabilir, burnunun gerçekten bir cerrahi operasyona ihtiyacı olabilir. Böylelikle dezavantajlı özelliklerimizin yaratabileceği olumsuz sonuçları azaltmanın nesnel ve bilimsel yolları aranır, uygun hedefler belirlenir. Bazen bu dezavantajları yok etmek mümkün olmayabilir (ör, fiziksel bir özür olabilir). Bu durumda ilk önce gerçekçi bir kabullenme gerekli olur. İşe yaramayan çabalar, ulaşılmaz hedefler kendilik değerinin düşmesinden başka sonuç doğurmayabilir. Var olan dezavantaja ek olarak düşük kendilik değeri de eklenmiş olur. Bir genci üzmemek adına gerçekleri ondan saklamak, gerçekçi olmayan ümit vermek gencin bize karşı güvenini kaybetmesine, hayal kırıklığı yaşamasına ve onun kendilik değerinin daha da düşmesine yol açabilir.

Ergenin kendilik değerinin/ özgüvenin artması nasıl sağlanır?

Yukarıda kendilik değeri ve özgüven gelişimini destekleyen unsurlardan bahsetmiştik. Tüm bu gelişim sürecindeki etkenleri ele almak ve gelişimi destelemek için riskleri azaltmak ve koruyucu faktörleri artırmak yerinde olacaktır. Ergenin kendisine şu noktalar vurgulanabilir:

  • Kendindeki olumlu yönlere odaklan ve onları daha da geliştir. Her bireyin olumsuz yönleri vardır ve çoğunlukla o yönleri gündeme getirmeyi tercih etmezler. Ama bazı bireyler kendilerindeki olumsuz yönleri sıkça dile getirirler. Aslında diğerleri tarafından destek almak istedikleri için bu davranışları yapsalar da, zamanla diğerlerini de kendi olumsuzluklarına ikna edebilirler. Böylelikle bu olumsuz yönler daha da vurgulanır ve gündemi işgal etmeye devam eder. Aynı zamanda da olumlu yanların gelişmesi için gerekli zamanı ve motivasyonu azaltır.

  • Mükemmeli değil, iyiyi hedefle. Mükemmel iyinin düşmanıdır. Mükemmele ulaşamacağını fark ettiğinde pes edebilir ve iyi bir sonuç alma olasılığını da azaltabilirsin. Sen iyiye odaklan, mükemmel gelirse gelsin, gelmezse de gelmesin.

  • Hataları ve başarısızlıkları bir öğrenme fırsatı olarak gör. Japoncada kriz ile fırsat aynı kelime ile söylenmektedir. Yani, her kriz aslında değişim için aynı zamanda bir fırsattır. İnsan daha çok çalışmak ve kendini geliştirmek için zaman zaman da yetersizlik hissetmelidir. Aksi takdirde çalışmanın ve çabalamanın ne anlamı olabilir ki?

  • Yeni ilgi alanları edin. Kendini daha iyi tanıman ve yeteneklerinin boyutlarını daha iyi görebilmen için yeni ilgi alanlarını dene. Yenilik bir motivasyon yaratır ve olaylara farklı açılardan da bakmanı sağlar.

  • Değiştirebileceklerinle değiştiremeyeceklerini birbirinden ayır. Hayatta bazı şeyleri değiştirmek ve geliştirmek mümkündür. Bazı şeyler ise kolay kolay değişmez. Örneğin, fiziksel özelliklerin (boyun, göz rengin, yüz hatların, vb.) senin elinde olmayan, değişmesi çok da mümkün olmayan özelliklerindir. Bedeninle uğraşmak yerine bir kursa giderek yeni birşeyler öğrenebilirsin.

  • Hayatın tadını çıkarmayı unutma. Bazen insanlar eksik yönlerini telafi etmek, eğitimini daha da ilerilere götürmek, kariyerini geliştirmek gibi nedenlerle zamanının çoğunu hedeflere yönelik çabalayarak geçirirler. Ancak bu süreçte zaman ve ömür de geçer. Bu nedenle zamanın tadını çıkarmayı da ihmal etme. Bu düşünce senin eksikliklere değil de neşeye odaklanmanı kolaylaştırır ve özgüvenini destekler.

  • Sorunları olan birilerine yardımcı olabilirsin. Örneğin yardım kuruluşlarında gönüllü çalışabilirsin. Böylelikle başkalarına yardım ettiğin için hem kendini daha iyi hisseder, hem de başkalarındaki kötü koşulları gördükçe kendindeki eksiklikleri daha fazla hoşgörü ile karşılarsın.

    KAYNAKLAR

    Blos P (1979). The adolescent passage: Developmental issues. New York: International Universities Press.

    Busek JB, McIntyre JG (2003). Self-Concept and Self-Esteem Develoment. Blackwell Handbook of Adolescence içinde. Ed: Adams GR, Berzonsky MD. 290-309

    Collins WA, Gleason T, Sesma Jr. A (1997). Internalization, autonomy, and relationships:

    Development during adolescence. In J. E. Grusec & L. Kuczynski (Eds.), Parenting and children’s internalization of values: A handbook of contemporary theory (pp. 78–99). New York: Wiley.

    Dereboy İF (1993). Kimlik Bocalaması: Anlamak, Tanımak, Ele Almak. Özmert Ofset, Malatya.

    Nurmi JE (2004) Socialization and Self Development. Channeling, Selection, Adjustment, and Reflection. Handbook of Adolescent Psychology 2nd Edition içinde. Ed: Lerner RM, Steinberg L. Wiley pub. 85-124

    Steinberg L (1990). Autonomy, conflict, and harmony in the family relationship. In S. S. Feldman & G. R. Elliott (Eds.), At the threshold: The developing adolescent (pp. 255–276), Cambridge, MA: Harvard University Press.

    Türkbay T, Özcan C, Doruk A, Uzun Ö (2005). Ergenlerin Psikiyatrik Belirtileri ve Benlik Saygıları Üzerine Kimlik Bocalamasının Etkileri, Türkiye’de Psikiyatri 7(3): 92-97

    Zimmer-Gembeck MJ, Collins WA (2003). Autonomy Development during Adolescence. Blackwell Handbook of Adolescence içinde. Ed: Adams GR, Berzonsky MD. 175-205


    Dr. Koray Karabekiroğlu


  • En iyi 1024x768 çözünürlükte görüntülenir... Türkçe Anasayfa English Home Page
    Bu sitede yer alan yazıların her türlü yayın hakkı Dr. Koray Karabekiroğlu'na ait olup; kendisinden Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre yazılı izin alınmadan söz konusu yazıların herhangi bir bölümü veya tamamı iktibas edilemez veya herhangi bir usul ile çoğaltılamaz. Kaynak göstermek ve bilimsel kurallara riayet edilmek kaydı ile alıntı yapılması mümkündür.

    Çocuk ve Hayat üzerine her şey için tıklayın

    Web sitesi: Koray Karabekiroglu